FUKAHA-İ KİRAMIN NAKİLLERİNİN

HULASASI VE BA’ZI İZAHAT

 

FUKAHA TABAKALARI

 

                  Bu münasebetle hakikat meselenin daha iyi anlaşılabilmesi için biraz da fukahanın  tabakatından bahsetmek ,ya’ni:Şerî’at namına söz söyliyenlerin birbirine nisbetle, mertebe-i ilmiyyelerinden ve derecei salâhiyetlerinden bahsetmekde icap etmiştir! İbn-i Âbidin  muhakkik İbn’i Kemal’den naklen diyor ki:Fukahanın yedi tabakası vardır:

         Birincisi: Dinin ictihad câri olan bütün ahkâmında usûl ve fürû, hususunda müctehid olanlardır ki: İmam-ı Âzam, İmam-ı Şafiî, İmam-ı Mâlik, İmam-ı Hanbelı ve emsali zevat olup bunlar, vukuat ve hâdisatın hükm-ü şer’îsini kolayca bilmek için dinin delillerinden bir takım usûl ve kavaid çıkarılırlar ve tesisine muktedir olan kimselerdir.

         İkincisi:Mezhebde müctehid olanlardır ki:İmam-ı  Ebu Yüsûf ile İmam-ı Muhammed ve emsali zevat olup bunlar, ,İmam-ı Âzamın koyduğu usûl ve kavaid dâhilinde içtihata muktedir olan kimselerdir.

         Üçüncüsü: mesailde müctehid olanlardır ki bunlar da, Hassaf, Ebu Ca’ferüttahavi ve Ebul Hasenil Kerhi ve Şemsüleimme Elhulvani ve Şemsüleimme Esserehsi ve Fahrülislam Elbezdevi ve Fahrüddin Kadihan ve emsali zevat olup, bunlar birinci ve ikinci tabakada bulunan müctehidlere ne usulde, ne de füru’da katiyyen muhalefet edemezler. Yalnız onlar tarafından bir meselenin hükme beyan edilmemiş ise onların koyduğu usul vekavaidlere tevfik ederek o meselenin hükmünü beyana ve müctehitler arasında ihtilaflı olan  meseleleri tashih ve tercihe, yani müçtehidlere nisbet edilen sözlerin hakikaten müctehid sözü olup olmadığını ayırd etmeğe ve müctehid sözü olduğu tahakkuk eden sözlerin birini diğerin üzerine tercihe muktedir ve ehil olan kimselerdir. Bu üç tabaka ehlinin üçü de müctehid olup, bundan aşağıdakiler hep mukallidlerdir.

         Dördüncüsü: Mukallidlerden ashab-ı tahricdir ki bunlar da (Razı) ve emsali zevat olup, bunlar katiyyen içtihada muktedir değillerdir. Yalnız müctehidlerin usul ve kavaidini ve meselelerin kaynaklarını iyi zabt eden kimseler olduklarını müctehidlerin kısa sözlerini tafsile ve iki türlü manaya ihtimali olan sözlerinden hangisini murad ettiklerini beyana muktedir olan kimselerdir.

         Beşincisi: Yine mukallidlerden ashab-ı tercihtir ki bunlar de Ebülhasen Elkuduri ve (Hidaye) kitabının sahibi gibi zevat olup, bunlar yukarıda beyan edilen fukaha tarafından vaki olan muhtelif rivayetlerin efdal ve ahalinin haline uygun olanlarını anlamağa muktedir olan kimselerdir.

         Altıncısı: Yine mukallidlerden ve müteahhirin-i ulemadan (Kenz, Muhtar, Vikaye, Mücemma) namlariyle meşhur olan metin kitablarının sahibleri gibi zevat olup, bunlar: muhtelif  rivayetlerin rivayet noktasından, zaifi ile kuvvetlisini; ve kuvvetlisi ile daha kuvvetlisini, ve meşhur olan ile meşhur olmıyanlarını fark ve temyize muktedir olan kimselerdir. Bunlar reddolunmuş sözlerini ve zaif rivayetleri katiyyen nakletmezler.

         Yedincisi: Yine mukallidlerden olup, yukarıda beyan edilen şeylerin hiçbirine muktedir olamıyan, zaif ile sağlamı ayırd ve temyiz edemeyen kimselerden ibarettir, diyor. (56) (İbni Abidin C. 1, S. 57, Fukaha Dereceleri bahsi)

         Bu yedinci tabaka ehli, diğer altı tabaka ehlinin sözlerini yalnız nakledivermekle iktifa ederler. Onların sözlerinin hilafına hiçbir söz söyleyemezler. Şayet söylemiş olurlar ise muteber olmaz. Çünkü onun ehli değillerdir. (Dürrü Muhtar) kitabı; işte biz bu kabildeniz. Fukaha, sağlıklarında ne söylemişler ise biz ona tabi oluruz. Onlara muhalefet etmek bizim iktidarımızın haricindedir, diyor. (56) (İbni Abidin C. 1, S. 57, Fukaha Dereceleri bahsi)